KHK ile ihraç edilmesinin ardından Ankara Yüksel Caddesi’ndeki direnişle bilinen Veli Saçılık; geçtiğimiz günlerde HDP’den milletvekili aday adayı oldu.
Saçılık’ın adaylığının ardından bir açıklama yayımlayan Yüksel direnişçileri açıklamalarda bulundu. Açıklamada; “Veli Saçılık’ın, Yüksel direnişinden ayrıldığı tarihten bugüne kadar, neden artık eyleme katılmadığı sorularına, kendisi adına cevap vermeyi etik bulmadığımız için, kendisine direnişten ayrıldığını ilan etmesi için çağrılarda bulunduk. Çağrılarımıza olumlu yanıt vermesine karşın, direnişten çekildiğini net bir şekilde açıklamadı. Bu nedenle, siyasi ahlakımız gereği dedikodu yapılmasının önüne geçmek ve halkımızın kafasındaki soru işaretlerini gidermek adına Veli Saçılık ile yaşadığımız süreci net bir biçimde anlatacak olan bu yazıyı kaleme almak biz Yüksel direnişçileri açısından bir zorunluluk haline gelmiştir” denildi.
Açıklamaya şu ifadelerle devam edildi:
Veli Saçılık, ihraç edilmesinin hemen ardından; Nuriye Gülmen’in 9 Kasım 2016 tarihinde başlatmış olduğu direnişe katılmaya başlamış, defalarca gözaltına alınıp işkence görmüş, bu işkencelerden birinde omzu kırılmış, direnişten ayrıldığı tarihe kadar da ağır fiziki işkencelere, para cezalarına ve hakkında açılmış davalara rağmen bizlerle birlikte direnmiştir.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin bitmesinin ardından, 28 Ocak 2018 tarihinde Yüksel ailesi olarak yaptığımız bir toplantıda; Veli Saçılık, her gün iki kez yapılan eylemlerin bire düşürülmesini önermiş ancak genel kanaat açlık grevi bitirilir bitirilmez eylem programında böyle bir değişikliğe gitmenin faşizme karşı verdiğimiz mücadelede bizi geri bir noktaya çekeceği yönünde olmuştur. Bunun üzerine;
-Kişisel nedenlerle direnişi bu haliyle devam ettirmesinin mümkün olmadığını
-Sosyal medyada direnişe olan ilginin azaldığını, eylem videolarının ancak birkaç retweet aldığını
-Başka yerlerde farklı eylemler yapılabileceğini
-Yüksel direnişinin açlık grevinin bitmesiyle birlikte sonlanması gerektiğini
-konuşmasının farklı noktalarında söyleyerek direnişten ayrılacağını belirtmiştir.Kendisine direnmekten başka bir çaremiz olmadığını, kendisine uygun olan günlerde, gelebileceği ölçüde eyleme katılmasının bizim için sorun teşkil etmeyeceğini, direnişe olan ilgiyi yükseltecek olanın yine bizler olduğunu, bildiriler dağıtıp, kitle çalışmaları, konserler, etkinlikler organize edebileceğimizi, emek vermeden kendi kendine ivmenin yükselmesinin mümkün olmadığını, başka yerlerde farklı eylemlere elbette sıcak baktığımızı ancak bunca emekle kazanılmış olan alanı da asla bırakmamamız gerektiğini açıklamış isek de direnişten çekilme kararını değiştirmemiştir.
Direnişten ayrıldığını “bölünmüşlük görüntüsü vermemek” adına açıklamadığını söyleyen Veli arkadaşımızın bu tutumu, milletvekilliği adaylığını açıklamasıyla birlikte direnişimizin politik hattıyla çelişik bir görüntü vermesine sebep olmuştur.
Bu anlamda;
– Veli Saçılık’ın 26 Ocak 2018 tarihi itibariyle direnişten ayrılmış olması sebebiyle, Hdp’den milletvekili aday adayı olmasının Yüksel direnişini hiç bir suretle bağlamadığını ilan ederiz. Yüksel’de direnişi seçen ve ne pahasına olursa olsun direnmekte ısrar eden irade, kendisini her zaman alanlarda ve direnişte olmak gerektiği düşüncesiyle beslemiş ve seçimleri hiçbir zaman halkın ve emekçilerin sorunlarının çözüm aracı olarak görmemiştir. Yüksel Direnişçileri olarak Faşizme, Ohal’e, KHK’lara karşı mücadelenin sandıkta değil sokakta verilmesi gerektiği düşüncemizi buradan bir kez daha beyan ederiz.
Yüksel Direnişinin hiçbir siyasi partinin seçim çalışmasına malzeme yapılmaması gerektiği konusunda herkesin gerekli hassasiyeti göstereceğini umuyoruz.