Gazete Yolculuk Haber Merkezi
28 Ekim 2020 tarihinde, Kuzey Amerika’daki radyo teleskopları uzaydan gelen saniyenin binde biri aralığında hızlı radyo atımları (HRA) tespit etmişti.
Galaksimiz içerisinden geldiği belirtilen HRA’ların kaynağının, belirli bir kütlenin üstünde olup yakıtı bittiği için içe doğru çöken ve önce bir süpernovaya neden olduktan sonra patlayan yıldızın devasa kütlesinden doğan bir tür nötron yıldızına, yani magnetara ait olduğu belirlendi.
Gelişmenin bir ilk olmasına sağlayan şey ise, HRA’ların magnetarlarla ilişkili olduğunu kanıtlamakla kalmayıp, aynı zamanda 27-28 Nisan’da tespit edilen son önemli HRA bulgusuna neden olan kaynağın, öncekilerden farklı olarak galaksimiz içerisinden bir magnetara ait olduğun düşündürmesi.
HRA’lar nedir?
İlk kez 2007’de keşfedilen hızlı radyo atımları, yüksek enerjili bir kozmik kaynaktan gelen radyo sinyalleri olarak düşünülebilir.
Yalnızca 13 yıl önce keşfedilmelerinin yanında, HRA’ların üzerinde çalışılması oldukça zor bir konu olmasının bir diğer sebebi, saniyenin binde biri gibi oldukça kısa sürelerde dünya üzerindeki gözlemlenebilirliklerinin sonlanması, yani takip edilmelerinin zorluğu.
28 Nisan 2020’deki ölçümler, HRA’lara ilişkin bilimsel keşfin kapısını araladı
28 Nisan 2020’de Kanada’daki Hidrojen Yoğunluk Haritalama Deneyi Gözlemevi ve ABD’deki Geçici Astronomik Radyo Emisyon Araştırması 2, aynı anda gökyüzünün aynı bölgesinde FRB 200428 kimlikli bir HRA tespit etmişti.
Aynı gün, Çin’de bulunan ve uzayın aynı bölgesini gözlemleyen 500 metrelik Açıklıklı Sferik Teleskop, FRB 200428 HRA’sını gözlemememiş olsa da, aynı konumda çok şiddetli x ışımaları ile kısa gama ışımaları tespit etmişti.
Bunun üzerine konuşan İtalya Ulusal Astrofizik Enstitüsü’nden Dr. Sandro Mereghetti, 28 Nisan 2020’deki gözlemler için “Entegre Patlama Alarm Sistemi, otomatik olarak dünya genelindeki gözlemcileri keşif hakkında uyardı. Bu, diğer uyarılardan saatler önce yaşandı ve böylelikle bilimsel toplulukların hızlıca davranıp kaynağı detaylıca keşfetmesine neden oldu. Daha evvel, HRA’ları andıracak türden ve bir magnetardan gelen radyo dalgası atımlarını görmemiştik.” diye konuşmuştu.
Çin’deki gözlem noktasının x ve gama ışınlarını tespit etmesine rağmen HRA’ları tespit etmemesini değerlendiren ve Nature’da yayınlanan makalede adı geçen Nevada Üniversitesi’nden Bing Zhang ise olayın sebebinin magnetarların “seyreklikle” HRA saçması olduğunu söyledi.
28 Nisan 2020’de kaydedilen HRA kaynağının, Samanyolu Galaksisi içinde yer alan SGR 1935+2154 kimlikli bir magnetar olduğu belirlendi.
HRA, gama ve x ışınlarının olası kaynağı: SGR 1935+2154
2 Kasım 2020 tarihinde, uluslararası bilim insanlarının ortak çalışmalarınca elde edilen bilgilere dayanarak yayınlanan bir makaleyle ilgili basın konferansı düzenleyen çalışma ekibinden California Teknoloji Enstitüsü yüksek lisans öğrencisi Christopher Bochenek, “Verilere ilk göz attığım zaman, bir anlığına donakaldım ve heyecandan nutkum tutuldu” diye konuştu.
Elde edilen veriler ve yapılan çalışmalar, 27-28 Nisan’da kaydedilen ve HRA’lara neden olan kozmik parlamanın, aynı zamanda ardında gama ve X ışınları da bıraktığını ve Samanyolu Galaksisi’nin içinden geldiğini ortaya koyarak önemli bir bilimsel bulguya tekabül ediyor.
Çalışma yürüten bilim insanları, magnetarların başlıca HRA kaynağı adayı olduğu üzerinde duruyordu. Konumu bilinen ve 30,000 ışık yılı uzaklıkta bulunan SGR 1935+2154 kimlikli gama ışını tekrarlayıcısının, aynı zamanda hızlı radyo atımında da bulunduğunun belirlenmesiyle, söz konusu cismin bir magnetar olduğu ve magnetarların kozmik HRA kaynakları olduğu şeklinde önemli bir keşifte bulunulmuş olundu.
Magnetarlar nedir ve neden kozmik canavar olarak adlandırılırlar?
Magnetarlar, en az Güneş’in birkaç katı kütleye sahip yıldızların, yakıtlarını tüketip ömürlerini tamamlayarak patlaması sonucu ortaya çıkan ve sahip oldukları inanılmaz kütle çekim nedeniyle mıknatıslardan türetilerek adlandırılan bir yıldız cinsi.
Magnetarların evrendeki en kararsız ve tehlikeli kozmik oluşumlardan biri olmasının altında, söz konusu devasa yoğunlukları ve kütleleri yatıyor.
Öyle ki, dünya yüzeyinde bir çay kaşığı hacmindeki magnetar parçasının, yaklaşık on milyon ton ağırlığında olacağı tahmin ediliyor.
Magnetarların manyetik kuvvetini hayal edebilmek için, Alman bilim insanı Carl Friedrich Gauss’a ithafen uzay cisimlerinin manyetik gücünü ölçmek için kullanılan ölçüm birimine başvurulabilir.
Dünya yüzeyinde manyetik alan kuvveti sadece 0,6 Gauss iken bir magnetarın manyetik alan kuvveti tam olarak 1 katrilyon Gauss’a kadar çıkabilir.
Buna bağlı olarak bir magnetarda gerçekleşen patlamayla ortaya çıkan radyoaktif ışımalar, patlamanın şiddetine bağlı olarak yaklaşık 50,000 ışık yılı uzaklıktan dahi Dünya’nın manyetik alanını deşebilir ve atmosferimizi iyonize edebilir.
Örneğin 2004 yılında, Samanyolu Galaksisi’nin dışındaki bir magnetarda gerçekleşen “yıldız depreminden” (starquake) kaynaklanan ve gezegenimizi de etkileyen gama ışınları, saniyenin beşte biri kadar bir sürede, Güneş’in son 250,000 yılda yaydığı enerji kadar enerji salındığını ortaya koymuştu.