AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyaretinden yurda dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunup, soruları yanıtladı. Uçakta yer alan NTV ekibinden Ahmed Arpat, canlı yayında Erdoğan’ın mesajlarını aktardı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
“Bu dörtlü zirve konusunda şu anda “kesin değil” dersem daha yeridir. Çünkü Sayın Putin “Biz bunu ikimiz beraber yapsak daha isabetli olur” gibi bir teklif getirince, ben dedim ki “Bu da olabilir, 4’lü de olabilir. Şu anda İdlib’de bizim ikimizin kararı çok büyük önem arz ediyor.” Tarih konusunda hemen hemen mutabık sayılırız, yani 5 Mart itibarıyla… Yeri itibarıyla büyük ihtimalle İstanbul olacak. Bu arada ikili, dörtlü meselesini yine görüşmelerle devam ettireceğiz. Moskova’ya giden heyetimiz ile Ankara’ya gelen Rus heyet arasında Ankara’da görüşmeler yapılıyor. Bu heyetler arası görüşmenin neticesine göre de biz tekrar telefon diplomasisini devam ettireceğiz.”
“CHP’nin yargı ile olan süreçleri çok yoğun işleyecek”
Bir ara Bay Kemal çıktı başladı “şu tv, şu gazete, şöyle yapacağız, böyle yapacağız.” Bay Kemal’in yanındaki bir kişi de çıktı başladı, “biz onları şöyle asacağız, böyle keseceğiz, bunlara hayat hakkı tanımayacağız” filan. Hatırlayın… Şimdi bizden de aynı şeyi bekliyorlar. Tabi biz o çukura düşmeyiz, o onlara kalsın ama ne yazık ki o televizyon kanalının malum geçmişteki patronu belli, şu anda da malum. Onun için de bizim bunlara karşı boşluklar ne ise o boşlukları yine doldurmaya çalışacağız. Ama mücadelemiz devam edecek. Biz işimize bakacağız. Onlar iftira atmaya devam etsinler ve bizim karşımızda Allah’ın izniyle tutunamayacaklar. Çünkü biz hak yoldayız, doğru yoldayız, hizmet yolundayız, buna devam edeceğiz.
Durmadan genel başkan değişir mi? Durmadan genel başkanları değişiyor. Biri gidiyor biri geliyor… Bitmedi, bundan sonra da olur çok kısa zaman içerisinde. Çünkü bunların yargı ile olan süreçleri çok yoğun işleyecek, yeni yeni dosyalar her an gelebilir. Cumhurbaşkanı niye bunu söyledi demeyin. Gelebilir, çünkü her şey ortada. Yaptıkları her şey suç. HDP bir kongre yapıyor, sonunda bölücü terör örgütü elebaşı ile alakalı oraya bir gündem olmuş. Bugün 13 kişi konu ile ilgili gözaltına alınmış. Niye gözaltına aldılar? Bununla birlikte büyük ihtimalle soruşturma da açılacak. Niye müsaade ettin? Siz parti olduğunuzu söylüyorsunuz da biz değil miyiz? Bizim partilerimizde niçin bunlar olmaz? Burası hukuk devleti ise sen bu ülkedeki hukukun bütün gereklerine uyacaksın. Uymazsan uydururlar. Bu iş böyle.
“İdlib’te Kuşatmaya müsaade edemeyiz”
Bizim Şubat sonu tabirimiz tamamiyle bizim gözlem noktalarımız ile alakalıdır. Çünkü gözetleme noktalarımıza yönelik bir kuşatma söz konusu ve bu kuşatmaya müsaade edemeyiz. Bunların geri çekilmesinin gereğini biz kendimiz uyguladık. Bu arada da gözetleme kulelerimizi tahkim ettik, tahkim etmeye de devam ediyoruz. Buradan bu unsurların güneye çekilmelerini söyledik. “Çekilmemeleri halinde gereğini yaparız” dedik. Soçi Mutabakatı bu konuda neye amir ise biz gereğini istiyoruz. Bunun gereğinin yerine getirilmesi lazım ve bu konuda taviz vermemiz mümkün değil. Tabi bunlar ikide bir “Burası Türkiye’nin girmesi halinde bir işgaldir.” şeklinde bir yanlış yapıyorlar. Biz ne diyoruz onlara? Biz burada Adana Mutabakatı ile varız. Peki Adana Mutabakatında süreç nedir? Siz terör örgütlerini kaçtıkları yere kadar kovalarsınız. Yaptığımız budur ve şu anda biz de terör örgütlerini kovalıyoruz. Bu bazen PKK’dır, YPG’dir, PYD’dir, bazen DEAŞ’tır ya da diğer terör örgütleridir. Bunlarla meşgulüz. Çünkü ne Amerika ne de Rusya terör örgütleri konusunda, bize verdikleri sözü yerine getirdi. O zaman tabi iş başa düştü. Şimdi biz bunu da yerine getirmek zorundayız. Onun için de bunu kovalıyoruz. Buradaki konumumuzu biz Adana Mutabakatından icazet alarak yerine getirdik ve yerine de getiriyoruz. Tabi Türkiye’nin oradaki varlığına dönük birilerinin “işgalci” ifadesini kullanması var. Türkiye burada işgalci değildir, Türkiye burada 911 kilometre sınırı olan bir ülkedir.
“Her görüşmemiz de Patriot söz konusu oluyor”
Şu anda Amerika’nın bir destek sözü Sayın Trump ile görüştüğümde vardı. Ama henüz bir destek söz konusu değil. Görünen o ki bu ara bir daha görüşmemiz gerecek. İlgili arkadaşlarımız muhatapları ile görüşmeler yapacak. Patriot meselesine gelince, ben çok net olarak söyleyeyim, şu anda Amerika’nın bize vereceği Patriot yok. Biz teklifimizi yaptık; “Eğer bize Patriot gönderecekseniz, biz sizden de Patriot alabiliriz.” Ama şu anda benim aldığım istihbarat ise verebilecekleri bir Patriot yok. Ellerinde böyle bir şey yok. Verecekseniz verin, Kongre’den bunun iznini ben almayacağım, siz alacaksınız. Şimdi bizde sadece İspanya Patriot’u var, bunun dışında da böyle bir şey söz konusu değil. Bizim tabi her görüşmemiz de Patriot söz konusu oluyor.
“Dolmabahçe’deki ofisimizin girmeye çalıştılar”
Benim polisime katil demenin bedelini kim ödeyecek? O günlerin bütün çekimleri yok mu? Var. Bu zatın (Osman Kavala) bir defa o terör örgütleri ile beraber görüntüleri var. İşin içinde aktör ve bu aktör ile ilgili olanlar bitenler ortada. Ben burada ister istemez topu yargıya atacağım. Yargı hala “Gezi ile bunun alakası yok” diyorsa kusura bakmasınlar, ortada bir gerçek var. Benim polisime katil diyor. Bu polis kimin polisi? Bütün bu olaylar böyle cereyan eder de yargı bunun karşısında sessiz kalırsa teröristler o zaman elini kolunu sallayarak Selim Kiraz kardeşimizin odasına girer ve onu orada şehit eder. Burada bizim tutarlı ve duyarlı olmamız lazım. Bu öyle noktaya gider ki, o noktada güvenlik adeta kendisinden endişe eder hale gelir. “Ne olacak? Elini kolunu sallayarak devam ediyor” denir. Bence bütün medyanın bu konuda üzerine düşen görevi yapması lazım. Ben bunun suç duyurusunu şu anda yapıyorum. Adamın çok zengin olmasının, zengin sosyalist olmasının onu kurtarmaya yetmemesi lazım. Çünkü Gezi bu ülkeye bir ihanet olayıdır. Bu vatana ihanet olayıdır. Bunu en kritik anda yaşayan şahsımdır. Zira Dolmabahçe’deki ofisimizin girmeye çalıştılar ve ofisin karşısına çok çirkin adice sloganlar yazdılar. Bezmialem Valide Sultan Camiini 3 gün işgal ettiler. İçeriden bira kutuları çıktı. Kimsenin umurunda değil. İlla silah mı olması lazım? Bunlar bir şekilde girecekler ve ondan sonra da elini kolunu sallayarak devam edecekler? Şimdi kim bunların arkasında olanlar? Daha neler var bunların arkasında.