Gazete Yolculuk Haber Merkezi / Emek Servisi
Asgari Ücret Tespit Komisyonu dün toplandı. Komisyona Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile sermaye temsilcileri ve işçi temsilcisi olduğunu iddia eden Türk-İş bulunuyor.
Söz konusu komisyonun ilk toplantısından 4 bin TL civarında bir asgari ücretin ortaya çıkacağının sinyalleri verildi.
Bakan Bilgin anket çalışmaları ile birçok kentte işçiler ile görüştüklerini ve 3750-4000 arasında bir asgari ücretin talep edildiğini sermayenin ise 3500 ile 3750 TL arasında bir asgari ücreti istediğini açıkladı.
Gazete Yolculuk olarak ekonomik krizin derinleştiği memlekette 3500-4000 TL civarındaki asgari ücretin işçiler açısından ne anlama geldiğini İstanbul, Maltepe’de asgari ücretle yaşam mücadelesi verenlere sorduk.
“Dün aldığımı bugün alamıyorum”
İlk olarak Perşembe Pazarı’na giriyoruz. Girer girmez pazarcı ile fiyatlar üzerine hararetli bir şekilde tartışan bir kadına denk geliyoruz. Çalışmadığını ve eşinin asgari ücret kazandığını belirten Aysel Erdoğan’a “4 bin TL’lik bir asgari ücret size yeter mi?” diye sorduğumuzda gelen cevap şaşırtmıyor.
“Şu anki asgari ücret ile geçinmek zaten imkansız 4 bin TL de iyi ama yeterli değil. Şu fiyatlara bir bakın Allah aşkına” diye konuşan Erdoğan, evlerinin aileden kalması nedeniyle kira dertleri olmadığını ancak buna rağmen geçinmekte zorlandıklarını şöyle anlatıyor:
“Kızım ve eşim asgari ücret ile çalışıyor. 3 kişiliyiz 5 bin TL elimize geçiyor aylık. 150 TL ile her hafta buraya geliyorum ve her seferinde daha az şey alarak çıkıyorum. 150 Tl’den fazlasını da pazar için harcayamıyoruz.”
“Bakana da asgari ücret verelim”
Öğle tatili arasında yemek yediği yerde karşılaştığımız bir genç ile konuşuyoruz. Adı Tahsin. Marmara Üniversitesi’nden iktisat mezunu.
Asgari ücreti soruyoruz ama asıl derdi bölümü dışında çalışmak. Fethiye’den İstanbul’a okumaya 6 yıl önce gelmiş mezun olur olmaz da asgari ücretle çalışmak zorunda kalmış. İşi bırakıp başka bir iş bakacak parası dahi yok.
“4 bin TL’lik bir asgari ücrete ne diyorsun, senin talebin ne?” diye sorduğumuzda ise “Çalışıyorum ancak hala öğrenci hayatı yaşıyorum. Bir evde 3 kişi kalıyoruz ancak kirayı paylaşıp yemek yiyecek paramız kalıyor cebimize. 4 bin TL neye yetecek ki? Bir kaşarlı pide yiyoruz en az 35 TL veriyoruz burada bir de çay içsek 50 TL. Gelsin 4 bin TL’yi kabul eden bakana da asgari ücret verelim, geçinsin. Biz de ondan öğrenmiş oluruz nasıl geçinildiğini” diye konuştu.
“Uzlaşma” komisyonu
Dün gerçekleşen toplantının ardından Bakan Bilgin şu açıklamalarda bulundu:
“Buradan mühendisinden işçisine her kategoride çalışan emekçinin katkısı vardır büyümede. Ortaya çıkan sorunları da sosyal politika araçlarıyla çözelim. O sorunları azaltalım, o sorunların toplumda daha büyük sorunlara yol açmasını önlemek bir yana insani gelişmeye katkı yapacak bir düzeyde karşılanmasını sağlayalım. Asgari ücret bu anlamda önem kazanmaktadır.
Taraflar, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor. Önceki yıllardan farklı olarak bu yıl hükümet, işçi ve işveren temsilcileri yeni asgari ücretin aralık ayının sonu beklenmeden hızlı şekilde müzakere edilmesi konusunda mutabık. Bu durum, yeni asgari ücretin aralık ayı ortasında belirleneceği görüşünü güçlendiriyor.
Sürdürülecek teknik çalışmalar var. 4 oturumla tamamlanmasını düşünüyoruz. Bu süreci biz bu sene Türk-İş Başkanı Atalay Bey, Özgür Bey de makul bir yerde uzlaşacağımız yerde bitirelim çağırısında bulundu, biz de bu görüşteyiz. Kısa sürede bu meselenin çözüme kavuşturulacağına inanıyoruz.”