Afyonkarahisar’da 200 TL alacağını istediği patron tarafından akşama kadar pazarda çalıştırıldıktan sonra 5 saat boyunca darp ve işkence edilen 16 yaşındaki çocuk işçi Şükrü Can. K’ya, ağır işkence görmesine ve yaralanmasına rağmen kendisini savunmaya çalıştığı için 2-6 yıl arası hapis cezasıyla dava açıldı.
Umut-Sen tarafından duyurulan gelişmeye göre, 9 Mart’ta yevmiyesini vermeyen patronlarca işkence gören çocuk işçi Şükrü Can K. için, kendisini savunduğu gerekçesiyle 2 ila 6 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
DAYAK YİYEN İŞÇİ İÇİN BİR DE HAPİS CEZASI
Yevmiyesini istediği için 5 saat boyunca patronu tarafından işkenceye maruz bırakılan Şükrü Can K. İçin savcı hırsızlık ve basit yaralama suçlamasıyla 2-6 yıl arası hapis cezası istedi pic.twitter.com/eLxHlS306j
— UMUT-SEN (@Umut_Sendikasi) March 30, 2021
Beş saat işkence görmüştü
Şükrü Can, parasını vermeyen patron tarafından işkence gördüğü günü şöyle aktarmıştı. “200 lira alacak param vardı. Onu alamadım ve onların yanından çıktım. Başka birinin yanına başladım. Pazar günü tesadüfen elim boştu. Bana ‘öğleden sonra gel hem yardım et paranı vereyim’ dedi. Ben de ‘tamam ağabey hem geleyim hem paramı ver’ dedim. Paramı vermedi, bir de üzerine dayak yedim. İşimiz bitti, işini dört dörtlük yaptım, işini bitirdim. Ondan sonra ‘biz içeceğiz’ dedi, ‘sen de iç bizimle’ dedi. Ben ‘içmeyeceğim’ dedim. İç diye ısrar edince iki bardak içtim, ondan sonra ‘ağabey bak geç oluyor ben gideyim artık, benim evde bekleyenlerim var, artık evime gideyim’ dedim. Ondan sonra da ‘ben akşam seni eve bırakayım’ dedi. Tamam ağabey dedim, aradan bir saat, bir buçuk saat geçti. Saat 12.00 (24.00), 12 buçuk sırası oldu. ‘Ağabey benim paramı verecek misin’ dedim, ‘Senin paranı vermeyeceğim’ dedi. Bir de üzerine dayak yedim, evime de gidemedim, ailem de mağdur durumda kalmış. Saat tam 00.30 arasında başladı. Sabah 5’i 20 geçeye kadar beni dövdüler. ‘Ağabey ben elimi yüzümü yıkayayım’ dedim, onun için çıktım, oradan kaçışımla birlikte alışveriş merkezinde bir güvenlik vardı. Onun yanına gittim, ‘lütfen bana yardım eder misin’ dedim. Ambulansı çağırdı, ondan sonra işte sabah oldu. Karakola gittim şikayetçi oldum.”